Erdoğan’ın İşi 2002’den Daha Zor ! Türkiye Yüzyılı Başlasın !

Sevgili okuyucularım hep birlikte zor bir seçim dönemini geride bıraktık. Özellikle deprem bölgesi insanları olarak bizlerin üzerine sadece binalar yıkılmadı, sadece canlarımızı , dostlarımızı , anılarımızı kaybetmedik.Artan kira fiyatları yaşanan fırsatçı tavırların üstüne 14 mayıs ve 28 Mayıs akşamlarında insanlığımızı da kaybettiğimizi yaşadık. Cahil olarak adlandırdığım bir kalabalık kornalar , zurnalar hatta densizce silah sıkmalar ile seçim kutlaması yaptı. YAKIŞMADI!

Salı günü akşamı Galatasaray’ın şampiyonluk maçı var sahi Salı akşamı da şehrin geçmişine anılarına giden onlarca cana HAKARET edercesine yine kutlama mı yapacaksınız ?

Dedikten sonra...

31 yaşında siyaset arenasında ismini duyurmaya başlayan bugüne denk onlarca seçime girip kazanan 1954 doğumlu 69 yaşında bir isim “ SEÇİM TERMİNATÖRÜ “ desek yeridir. Recep Tayyip Erdoğan dün akşam önceki yazılarımda belirttiğim yüzde 53 olan totemimi sadece 0.82 eksiğiyle  yüzde 52.18 ile tamamladı. Sabah oy kullanırken yüz ifadesi ve mimiklerinde bir acaba sezmiştim ama akşam İstanbul konuşması ve Külliye balkon konuşmasında 69 yaşındaki Recep Tayyip Erdoğan aynı siyaset arenasına çıktığı 30’lu yaşlar gibi keyifli , kendinden emin ve birleştirici mesajlar verdi. Hiç kimse kaybetmedi , herkes kazandı,85 milyon kazandı gibi söylemleri önemsiyorum. Öyle ki bir önceki yazımda bahsetmiştim artık seçmenler sadece Ak Partililerin Cumhurbaşkanı değil bizimde Cumhurbaşkanımız ol mesajı verdi ve bu mesajı Erdoğan’ın okuyacağını söylemiştim.Ne Seçmen Ne de Erdoğan beni yanıltmadı.  

ERDOĞAN’IN 2002’den ZOR !

Bütün kamuoyu bu seçimin Erdoğan’ın zirve sezonu olarak görüyor. 2002’de hiç bir şeyin farkında olmayan bir toplumun gözlerini açarak bir çok hizmet ile taçlandırdığı 21 yıllık bir dönem geçirdi. Şimdi ise herşeyin farkında olan bir toplum var. Erdoğan’ın ilk Ak Parti’yi kurduğu kadro kalitesi ile şu anki Ak Parti kadro kalitesi arasında dağlar kadar fark var. Erdoğan bu kadro zayıflamasını da dışardan destek ile Cumhur İttifakı desteği ile 323 vekil sayısı alarak mecliste üstünlüğünü kurdu. ( Ak Parti Sandalyesi 268 oldu ) 2002’de Ak Parti 365 vekil ile temsil hakkı kazanmıştı.

ERDOĞAN’IN SORUN AJANDASI KABARIK

Erdoğan deprem sebebiyle son 4 aydır sahada ve sorunları bizzat kendisi topluyor. İnsanların nelerden rahatsız olduğunu ne sorunlar yaşadığını “ efendim herşey yolunda “ diyen kadrolardan duymak yerine sahadan topladı. 2 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde değişiklik var ve sonrasında ise Belediye Başkanları değişikliği ve çoğu yerde Ak Parti yerel teşkilat yenilenmesine varıncaya kadar bir kabuk değişimi başlıyor. Bunun sinyali vekil listelerinde verildi.

DEPREM KONUTLARI BİR YILA HAZIR

Kemal Kılıçdaroğlu’nun aşamadığı bir söylem vardı ne idi bu “ YAPARSA ERDOĞAN YAPAR “ bu gerçeği Defne Hastanesinde yaşadık. 2 Ayda yapıldı bitti hizmete girdi. Erdoğan kafasına koyduktan sonra bugüne denk yapmadığı herhangi bir şey yok. Eğer yapmakta zorlanıyorsa güç kazandıktan sonra , fırsatını bulduğu an yapıyor. Dün akşamki zafer konuşmasında Deprem bölgesini de unutmadı ve bir yıla konutlar hazır dedi.

KAHRAMANMARAŞ REKOR KIRDI

Yüzde 71.88 olan desteğini yüzde 75.77’ye çıkardı. Bir dostuma demiştim ki ; Ak Parti’nin sahada bir kaç eksiği var giderilirse yüzde 75 rekoru gelir diye eksikler giderilmiş ki rekor geldi. Bu konuşmayı 16 Mayıs Akşamı yapmıştık. Dün’de konuştuk eksikler giderilmiş adamlar rekoru aldı diye.

KAHRAMANMARAŞ Ak Partili kadroların yüzünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı herşeye rağmen AK çıkardı ve onların hanesine REKOR olarak yazdırdı. Şimdi ise AK Partili kadroların hızlıca şehrin istisnasız BÜTÜN SORUNLARINI çözmesi lazım. Öyle öncelik sıralaması yaparak felan da değil toplu iğne ucu kadar dahi sorunu kalmaması lazım şehrimizin.

KEMAL KILIÇDAROĞLU NE YAPACAK !

Şu ana kadar ki mücadelesini takdirle karşılıyorum. Lakin stratejik olarak yaptığı hatalar muhalefetin zafere ilk kez bu kadar yaklaştığı bir dönemi dahi hüsranla kapatmasına neden oldu. Adaylık sürecinin uzadıkça uzaması ve masadan kendi ismi ile çıkması en kritik hatası oldu.

Ekrem İmamoğlu , Mansur Yavaş gibi opsiyonları devreye almadı. Meral Akşener gibi oy potansiyeli yüksek bir parti liderini dinlemedi. Gitti yüzde 1’i bulmayan potansiyele sahip parti liderleri ile yola çıktı ve kaybeden kendisi oldu. Üstelik masanın yüzdelik olarak küçük ortakları şimdilerde aldığımız vekiller anamızın ak sütü kadar helal diye navralar atıyorlar. Ne diyelim Chp’yi demokrasiyi seviyorsa Kemal Kılıçdaroğlu’nun kenara çekilmesinde fayda görüyorum.

Önceki yazılarda da yazmıştım bazı yerel adayların zehirli hırs yaptığını belirtmiştim. Aynı zehirli hırs bu kez Kemal Kılıçdaroğlu’na kaybettirdi.

ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA YILDIZINI PARLATACAK İSİMLER

Fatih Erbakan , Sinan Oğan , Ekrem İmamoğlu , Mansur Yavaş , Ümit Özdağ , Muharrem İnce

TÜRKİYE YÜZYILI BAŞLASIN

Ekonomi Sorunu ,

Mülteci Sorunu

Güven Sorunu

Aidiyet Sorunu

Anlayış Sorunu

Aşılırsa ;

Her ne kadar Batı dese ki Türkiye yönünü Doğu’ya döndü dese de bu ülke TÜRK DÜNYASI’NA yeniden kavuşuyor. Aradaki bağı KARABAĞ ve türlü oyunlarla ile kopardıkları için şu an son KARABAĞ zaferi ile yeniden bağlandı. TÜRK’ler bu yüzyıla damga vuracak ve bunun için BATI’dan ziyade güçlü bir TÜRK COĞRAFYASINA İhtiyaç var.

Erdoğan Kılıçdaroğlu'nu külliyede ağırlayıp " Seninle yarışmak büyük keyifti, hadi Türkiye Yüzyılını beraber inşaa edelim " vb. bir söylem ile mesaj verse ülkeye ve dünyaya işte o vakit ülkedeki öfke çığırtkanları öyle bir susar ki ve ülkeye öyle pozitif bir enerji yayılır ki anlatılmaz yaşanır:) 

Mustafa Kemal Atatürk ne demişti ;

“İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar”

Atatürk’ün idealleri ile bugünün Türkiye’sinde ne kadarı yapıldı. Hepsini derinlemesine araştırıp sizlere sunacağım. Milli Savunma hamlelerini yaşayıp görse idi tebrik edeceğini , ekonomi , mülteci sorunlarını görünce de kızacağını düşünüyorum.

Son Not olarak...

“ Saygı da mecbur , Sevgi de özgürüz”

Seçim bitti saygı duyalım birbirimize , sevelim sevilelim.

Önce İnsan

Önce Saygı ile...

İlhan Gökalp Durmuş